YARGILANDIGI DAVALAR
TAYYİP ERDOGAN VE ARKADAŞLARININ YARGILANDI DAVALAR
Hükümet, aralarında Cüneyt Arcayürek, Tuncay Özkan, Mine Kırıkkanat’ın da bulunduğu Kanaltürk yöneticilerini ve program yapımcılarını mali kıskaçla susturmaya çalışıyor.
Üstelik, 3 Kasım öncesi 9 ayrı yolsuzluk davasında; “çete” ve “haksız menfaat temin etmek” suçlarında 5 yıl hapis istemiyle yargılanan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan yapıyor. 3 Kasım’la birlikte milletvekil seçilip dokunulmaz olan Kemal Unakıtan, bakan olduktan sonra da hakkındaki yolsuzluk iddiaları artarak sürdü. Oğlu ve kzı adına kurulan şirketlere haksız kazanç sağladığı iddiaları da kamuoyunu günlerce meşgul etti. Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler yaklaşırken muhalif gazetecileri susturma operasyonu başlatan hükümet, Kanaltürk’ü mali kıskaca aldı. Operasyonu hükümet adına Unakıtan yürütüyor.
Geçtiğimiz günlerde Star gazetesinde Alev Er’in işine son veren, Doğan Grubu’ndaki muhalif gazetecileri patronları aracılığıyla uyaran ve son olarak da Kanaltürk’e yönelen hükümet, Kanal 7, Kanal 24 ve Yeni Şafak gazetesini neden mali incelemeye almıyor? İsterseniz Kanal 7 ve yeni Şafak gazetesinin kurulmadan önceki günlere gidelim ve savcıların hazırladığı iddianamelere, müfettişlerin raporlarına bir göz atalım.
3 Kasım öncesi… Maliye Bakanlığı “Hesap Uzmanları Kurulu”ndan 8 uzman, yaklaşık iki yıl süren çalışmaları sonucunda yazdıkları 600 sayfalık rapor haırladılar. Uzmanların raporu, belgelere ve tanık ifadelerine dayanılarak hazırlanmıştı. Bu rapora göre 40 milyon dolar civarında yolsuzluk yapılmıştı. Yolsuzluğa adı karışanların bir kısmı tutuklu yargılanıyordu. Kimler mi?
İGDAŞ eski Genel Müdürü Fuat Şengül, İstanbul Büyükşehir eski Belediye Başkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İroni Ajans’ın ortağı ve KANAL 7′nin spikeri Ahmet Hakan Coşkun, İGDAŞ Pazarlama ve Satış Müdürü İbrahim Müjdat Oğuz, İroni Ajans’ın (Kanal 7) ortağı Taci Erdemir ve Mehmet Özhüsrev, Lonca A.Ş. çalışanı Rasim Özdemir ve İGDAŞ görevlisi Mahmut Yılmaz, ile aynı şirketin tahsildarı Metin Şahin, İGDAŞ Anadolu Yakası Bölge Müdür Yardımcısı Yusuf Aydınoğlu’nun da aralarında bulunduğu yaklaşık 70 kişi.
O zamanlar tutuklananlar arasında bulunan İGDAŞ eski Genel Müdürü Fuat Şengül, sorgusu sırasında “Neden bizi yakalıyorsunuz da, üstümüzdekilere (Belediye Başkanlarına-Erdoğan ve Gürtuna’yı kastediyordu) neden dokunmuyorsunuz?” diyordu.
İroni Ajans’ın, (Kanal 7) İGDAŞ ‘tan 1.5 trilyonu alırken adlarını kullandığı Eren Reklam ve Er Ofset adlı paravan şirketlerle ilgili olarak gözaltına alınan Mehmet Şişman’da ifadesinde oldukça ilginç açıklamalar yapıyordu: “Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı olan Tufan Mengi beni arayarak İGDAŞ’la ilgili naylon faturaya ihtiyacı olduğunu söyledi… Bunun üzerine bu işi yapan Ayhan Erim adlı arkadaşımı Tufan Mengi ile tanıştırdım… Bu tanıştırma karşılığı 5 milyar lira aldım…”
Şimdi, Mülkiye Başmüfettişi Candan Eren tarafından hazırlanıp ve daha sonra DGM’ye sunulan rapora bakalım… Raporda, Tayyip Erdoğan’la ilgili olarak “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, ihalelere fesat karıştırmak ve cihat hazırlığı yapmak” iddiaları yer alıyordu.
“Cürüm işlemek:
Siyasi ve sosyal bir görüşten kaynaklanan bir amaçla, cürüm işlemek için devasa bir teşekkül oluştumak.
Fesat karıştımak:
Oluşturulan bu teşekkül vasıtası ile organize çalışmalar yapmak suretiyle ihalelere fesat karıştırmak.
Kayırma:
Belediye ihalelerine esas olan şartnameleri Albayrak Grubu’nun çıkarı doğrultusunda hazırlamak.
Kollama:
Belediye şirketlerinde yönetim kurulu kararları ile yapılması planlanan hizmetleri, Albayrak şirketine veya sahiplerinin kurdukları tali şirketlere vermek.
Fazla ödeme:
İhtiyaca binaen araç kiralanması adı altında sağlıksız satın alımlara ve gerçeği yansıtmayan işlere karşın büyük ödemeler yapmak.
Sahtecilik:
Hayali şirketlere naylon ve sahte faturalarla ödemeler yapmak.
Özel amaç:
Yapılan bu ödemeler sonucu toplanan paraları kendilerince bilinen kişilerin elinde toplayarak özel amaçlar doğrultusunda kullanmak.
Cihad hazırlığı:
Tüm bu yollarla siyasi, sosyal ve ekonomik amaçları gerçekleştirmek amacıyla organize bir şekilde suç işlemek için oluşturulan teşekkül vasıtasıyla, devlet parasını, yani belediye parasını nitelikli yollar kullanarak geleceğin başbakanını hazırlamak ve cihat hazırlığı yapmak için yönlendirmek ve zimmete geçirmek.
Hortumlamak:
İstanbul içinde özellikle kapatılan FP belediyeleri ile işbirliği yaparak kamu imkanlarını çeşitli yollarla kendilerinin ve mensubu bulundukları partinin menfaatine aktarmak, güncel tabiri ile hortumlamak.
Baskıcılık:
Bu eylemler sırasında baskı, şiddet, cebir ve mayfavari yollara başvurmak suretiyle suç işlemek.
Yasa tanımazlık:
2286 sayılı İhale Kanunu’na aykırı olarak ihtiyaçların serbest rekabet ortamından karşılanmasını engellemek. İhalelerde tasarruf tedbirlerine uymamak.
Zarar vermek:
Belediye imkanları ile yapılabilecek bazı işlerin başka kişi ve kuruluşlara yaptırılması sonucunda belediyeyi zarara uğratmak.”
İddianame ve raporlara rağmen, Recep Tayyip Erdoğan, kameraların önüne çıkıp; “İddialarını ispatlamayanlar; bu kadar açık, bu kadar ağır konuşuyorum, alçaktır, namussuzdur, şerefsizdir…” diyordu. Ama aklanamdılar, 3 Kasım’la birlikte dokunulmazlık zırhına büründüler.
İşte o vekiller ve yargılandıkları davalar:
Kemal Unakıtan:
Kemal Unakıtan hakkında toplam 9 ayrı dava açılmış; Unakıtan “çete” ve “haksız menfaat temin etmek” suçundan 5 yıl hapis istemiyle yargılanıyordu.
Mehmet Mustafa Açıkalın:
Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, Erdoğan’ın Genel Sekreteriliği’ni yapıyordu. AKBİL, İGDAŞ ve Albayrak davaları sanığı iken polis tarafından aranıyordu.
Adem Baştürk:
Erdoğan’ın Genel Sekreter Yardımcısıydı. Gürtuna döneminde Genel Sekreter oldu, İçişleri Bakanlığı müfettişlerince görevden alındı ve İGDAŞ davası sanığıydı.
Hüseyin Besli:
Erdoğan’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde 5 yıl Basın Danışmanlığı’nı yürüttü. İGDAŞ Yönetim Kurulu’nda üyesi ve İGDAŞ davası sanığıydı.
Mikail Arslan:
Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde, Mesken ve Gecekondu Müdürlüğü görevini yürütüyordu. Akbil davası sanığıydı.
İdris Naim Şahin:
Eski Kaymakam. Erdoğan’ın Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürüttü. Akbil ve Albayrak davaları sanığıydı.
Akif Gülle:
Erdoğan Belediye Başkanlığı döneminde, Belediye Personel Daire Başkanı’ydı ve FP’den ilk seçilen belediye kökenli milletvekiliydi. AKP’de milletvekili seçilen Gülle, bilboard davası sanığıydı.
Mustafa Hilmi Güler:
Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde İGDAŞ Murahhas Azası görevinde bulundu. İGDAŞ sanığıydı
Mustafa Ilıcalı:
Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde APK Daire Başkanlığı yapıyordu, Albayrak davası sanığıydı.
Zülfü Demirbağ:
Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Yol Bakım ve Onarım Müdürlüğü görevinde bulunuyordu ve Albayrak davası sanığıydı.
Selami Uzun:
Eski Kaymakam. Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde zabıtanın da bağlı olduğu Kontrol Daire Başkanlığı görevinde bulunuyordu, Albayrak davası sanığıydı ve 36 yıl ağır hapsi isteniyordu.
Nevzat Pakdil:
Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde İETT Genel Müdürlüğü yapıyordu. Refahyol iktidarı döneminde Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü görevini de üstlenmişti. İETT’nin reklam panosu ihalelerine fesat karıştırdığı iddiasıyla hakkında dava açılmıştı.
Ali Temur:
Necmetin Erbakan’la birlikte RP’ye ödenen Hazine yardımının usülsüz kullanılmasına ilişkin açılan davada 1 yıl hapis cezası aldı. İkametgahını Hollanda gösterdi. Polis kendisini araraken o seçim kampanyası sürdürüp Giresun’dan milletvekili seçildi.
Binali Yıldırım:
İDO eski Genel Müdürü. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri tarafından hazırlanan raporlarda, yolsuzluk yaptığı beliritiliyordu ve bunun üzerine görevden alındı. 3 Kasım’da o da İsatnbul’dan milletvekili seçildi.
Mehmet Sekmen:
Kartal eski Belediye Başkanı. Yolsuzluk ve görevi kötüye kullanmak suçlarından görevden alındı. Mahkeme kararıyla görevine döndü. Ancak hakkındaki soruşturmalar devam ediyorken o milletvekili oldu.
Halil Ürün:
İSKİ’de başkan danışmanlığı yaptı. Atatürk’e hakaret etmek suçundan mahkum olan Ürün’ün cezası Şartlı Salıverme Yasası gereği ertelendi. Ürün hakkında da yolsuzluk soruşturması bulunuyordu ama o da vekil oldu.
Yahya Baş:
Göngören eski Belediye Başkanı. İstanbul milletvekili olarak Meclis’e giren Baş hakkında yolsuzluk ve görevi kötüye kullanmak iddialarıyla açılmış çok sayıda dava bulunuyordu.
Recep Koral:
Gaziosmanpaşa eski Belediye Başkanı. 3 Kasım seçimlerinde İstanbul’dan milletvekili seçilen Koral, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanmaktan yargılanıyordu. 3 Kasım’da milletvekil seçildi ve onun da dosyası rafa kaldırıldı.
Hamza Albayrak:
Belediye Teftiş Kurulu Başkanlığı yaptı. Amasya’dan Meclis’e giren Hamza Albayrak, görevi kötüye kullanmak suçundan yargılanıyordu.
Nurettin Canikli:
AKP Kurucular Kurulu üyesi, Albayraklar Grubu Mali Koordinatörü olarak görev yapıyordu. 3 Kasım’da Giresun’dan milletvekili seçilerek Meclis’e girdi ve Albayraklar davasında sanık olmaktan kurtuldu.
Kanal 7, Albayraklar bu ekip tarafından finanse edildi. Bu sürede oluşturulan çıkar ilişkileri ve haksız kazanç sağlayanlar müfettiş raporlarıyla belgelendi ve ilgili mahkemelere iletildi.Yeni Şafak gazetesi ve geçtiğimiz günlerde de yayına başlayan Kanal 24’te bu sürecin meyvesidir.
Bu icratlarından dolayı yargılanan ve 3 Kasım’dan sonra dosyaları rafa kaldırılan bu ekip şimdi hükümet ve seçimler yaklaşırken, aralarında Cüneyt Arcayürek, Tuncay Özkan, Mine Kırıkkanat’ın da bulunduğu Kanaltürk yöneticilerini ve program yapımcılarını mali kıskaçla susturmaya çalışıyor.